-
1 sabah erkenden
early in the morning -
2 erkenden
früh, in aller Frühebugün \erkenden heute frühsabah \erkenden früh am Morgen, frühmorgenssabahları \erkenden frühmorgens -
3 sabah
-
4 sabah
у́тро (с)* * *1.у́троsabaha doğru / karşı — под у́тро
sabah erkenden — с ра́ннего утра́
2.sabah karanlığı — предрассве́тная мгла
у́тромbu sabah — сего́дня у́тром
dün sabah — вчера́ у́тром
ev işlerini sabah bitirdim — все дома́шние дела́ я зако́нчила у́тром
••- sabahı etmeksabah ola, hayır olsa — погов. у́тро ве́чера мудрене́е
- sabaha çıkmamak
- sabahlar hayrolsun! -
5 early in the morning
sabah erkenden -
6 frühmorgens
sabah erkenden -
7 early in the morning
sabah erkenden -
8 früh
früh [fry:]I adj1) ( nicht spät) erken;in \frühester Kindheit çocukluğunun ilk yıllarında;\früh am Morgen sabah erkenden;es ist noch \früh daha erken;\früher geht's nicht daha erken olmaz;so \früh wie möglich mümkün olduğu kadar erken2) (\frühzeitig) vaktinden önce;ein \früher Tod vakitsiz bir ölüm;\früher oder später er geçheute \früh bugün erkenden;Dienstag \früh salı sabahı erkenden;um 6 Uhr \früh sabah saat 6'da -
9 Morgen
Morgen m <Morgens; Morgen> sabah;am (frühen) Morgen sabah erkenden;am nächsten Morgen ertesi sabah(ta);gestern Morgen dün sabah;heute Morgen bu sabah -
10 Morgen
Morgen <-s, -> msabah;eines \Morgens bir sabah;der \Morgen bricht an gün doğuyor;am \Morgen sabahleyin;gegen \Morgen sabaha doğru;heute \Morgen bu sabah;am nächsten \Morgen ertesi günün sabahında;am frühen \Morgen sabah erkenden;guten \Morgen! günaydın!;bis in den frühen \Morgen hinein sabahın erken saatlerine kadar -
11 поутру
разг. -
12 Frühe
Frühe f <Frühe; o pl>: in aller Frühe sabah erkenden -
13 alessabah
→ sabah erkenden frühmorgens -
14 рано
1) нареч. erken, erkendenра́но у́тром — sabah erken(den)
он встаёт ра́но — erken kalkar
она́ ра́но овдове́ла — genç yaşta dul kaldı
он ра́но поседе́л — saçı vaktinden önce ağarmıştı
2) безл., → сказ. erkendirпока́ ра́но де́лать прогно́зы — tahmin yapmak şimdilik erkendir
обе́дать ещё ра́но — yemek yemenin sırası gelmedi daha
-
15 frühmorgens
frühmorgens [fry:'mɔrgəns] advsabah(ları) erkenden
См. также в других словарях:
sabah sabah — zf. Sabahleyin, erkenden Hem sabah sabah iki ayağımı bir pabuca sokuyorsunuz hem ortalarda görünmüyorsunuz. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ALE-S-SABAH — Erkenden, sabahın ilk saatlerinde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
erden — sabah erkenden, vakitlice … Beypazari ağzindan sözcükler
alessabah — zf., esk., Ar. ˁalā l ṣabāḥ Sabah erkenden … Çağatay Osmanlı Sözlük
nevazil — is., tıp, esk., Ar. nevāzil Nezle Sabah erkenden ayaza çıkarsan nevazil olursun... B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
jimnastik yapmak — vücudu çevikleştirmek ve güçlendirmek için hareket yapmak Sabah kalkar, jimnastiğini yapar, duşunu alır, erkenden bürosuna gider. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
